Daha çok “Server” veya “Ana Makine” olarak bildiğimiz sunucular, yapılandırılan herhangi bir ağ üzerinde bilgileri veya uygulamaları kullanıcılara paylaştıran, donanım ve yazılım bileşenlerinden oluşan özel bir bilgisayardır.
Sunucu, sunduğu hizmete göre farklı şekillerde adlandırılır.
Örneğin sunucu, bir veritabanı hizmeti sağlıyorsa “veritabanı sunucusu” bir “web server” olarak hizmet veriyorsa “Web sunucusu” olarak adlandırılabilir.
Sunucu işletim sistemlerinin giderek gelişmesiyle birlikte, sunucular pek çok görevi otomatik ve güvenilir bir şekilde yapabiliyor.
İşletim sistemlerinin içerdiği kurulum sihirbazları, sunucu yapılandırma aşamasının her adımında sizi yönlendirerek, yapılandırmayı basit birkaç adımda tamamlamanızı sağlıyor.
Şirketinizin bir sunucusu var mı?
Bir sunucu sahibi olduğunuzda neler yapabileceğinizi biliyor musunuz?
Rakipleriniz, teknolojik olanakları sonuna kadar kullanıp verilerine her yerden 7/24 sürekli erişebiliyorken, siz her iş çıkışında verilerinizle vedalaşıyor musunuz?
Yaşadığınız e-posta problemleri saçınızı başınızı yolduruyor mu? Yoksa düzgün e-posta iletişimi kuramıyor musunuz?
Sunuculara olan ihtiyaç, işlerimizi bilgisayar sistemleri vasıtasıyla yaptığımız ve bilgileri bu sistemlere depoladığımız zamanlarda ortaya çıkıyor. Günümüzde bilgisayar sistemlerinin kullanımını tartışmamıza bile gerek yok. Arrtık bir çok işletme bilgilerini merkezi noktada saklıyor ve bilgileri şuıbelerine/müşterilerine bu merkezden dağıtıyor. Merkezde bu bilgi saklama görevini yapan, sürekli çalışır halde olması gereken bilgisayar sistemi sunucudur.
Günümüzde, bilgisayar sistemlerinin sürekli çalışmasının çok önemli olduğu finans, sağlık, eğitim gibi sektörler var. Bu sektörlerde çok ufak zaman kayıpları, inanılmaz boyutta iş ve para kaybını beraberinde getirebiliyor. Hele hele bilgileri bütünlüğü ve sorunsuz bir şekilde saklanabilmesi firmalar için çok daha önemli hale geldi. Bir bankanın son 1 saat içerisinde yapılan işlemleri sunucu arızası nedeniyle kaybettiğini düşündüğünüzde, ortadaki kaybı görmek oldukça kolay olacaktır. Düzgün işlemeyen bilgisayar sistemlerinin bile çok para ve iş kaybına neden olduğunu zaman zaman canlı örnekleriyle görüyoruz. Örneğin Ziraat Bankası, yaptığı yazılımsal değişikliği nedeniyle geçtiğimiz aylarda çok büyük sorunlar yaşamış, bankanın müşterileri mağdur olmuştu.
Sunuculara olan ihtiyacımız işte burada ortaya çıkıyor. Yaptığımız işte, zaman, iş ve bilgi kaybı olmasını istemiyorsak sunucu sistemler işin içerisine giriyor. Sunucular, genelde yedekli yapılarla çalıştığı için, çalışmalarınız çok az durumda aksıyor. Örneğin, güç kaynağı arızasında ikinci güç kaynağı hemen devreye girerek durumu telafi ediyor veya herhangi bir disk arızasında diğer diskler veri kaybını engelliyor ve çalışmaya devam edilebiliyor.
Her ne kadar günümüzde çok sık kullanılan sunucular, masaüstü sistemlerimize benzer olsa da, ayrıldıkları veya özelleştikleri bazı noktalar var:
Sunucuların kullanıldığı tek bir alan olmadığı için, farklı amaçlar için farklı donanımlarda ve özelliklerde sunucular bulmak mümkün. Örneğin, ufak bir işletmede kullanılan sunucunun 10-15 bilgisayara hizmet edeceğini varsayalım. Bu sunucu için öncelikli hedef %100 ulaşılabilirlik değil, sonuçta mesai bitince tüm sistemler gibi sunucu da kapatılıyor. Bu sistem için önemli olan, bilgi bütünlüğü. Bir web sunucusu için esas öncelik, %100 ulaşılabilirlik ve bilgi bütünlüğü. Günümüzde yüksek ulaşılabilirlik oranına ihtiyaç duyan datacenter’lar için, KOBİ’ler için, işlem gücünün maksimumda olması gereken işletmeler için farklı sunucular bulunuyor. Mainframe haricinde bizi ilgilendiren başlıca sunucu tiplerini listeleyelim:
1. Rack Mounted Server: Aslında günümüzdeki bir çok sunucu bu yapıda. Bu sunucuların esas amacı, az yer kaplaması ve özel bilgisayar raflarına yerleştirilebilmeleri. Kullanım amacına göre bu sistemler özelleştirilebiliyor.
Bu tarz sunucular 1U, 2U, 4U, 5U gibi ifadelerle ifade edilmekte. 1U ifadesi, unit, yani bir raf yüksekliğinde, yani 1.75 inç yüksekliğinde demek. 2U ise 3.5 inç yüksekliğinde demek. 1U veya 2U kasalara kurulan sunucular genellikle genişletilebilirlik açısından sınırlı oluyor. Bir bilgisayar rafında (fullrack) 42 birim (U) bulunduğunu da hatırlatalım. Bir çok organizasyon, yer sıkıntısının olduğu noktada bu raf sunucularını (rack server) kullanıyor. 1U kasa içerisine monte edilecek bir sistem aslına bakarsanız küçük ve orta ölçekli bir işletmenin ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecek özellikte olabiliyor. Raf tipi sunucuların genellikle datacenter’larda kullanıldığını görüyoruz. Zira ufak bir odada yaklaşık 378 tane 1U sunucu barındırılabilir.
2. Blade Servers (Blade Sunucular): Blade sunucular, 1U tipindeki bilgisayarlara benzer, hatta daha ufak yapıdaki kasaya sahip anakart, işlemci ve bellekten oluşan sistemdir. Ufak yapıda olmasının getirdiği avantaj, bu blade sunucularının yerleştirildiği blade sunucu kasasının olması ve takıp/çıkartma işleminin sistem çalışırken bile yapılabilmesi. Blade sunucular, yüksek ve sorunsuz çalışma süresinin hedeflendiği noktalarda kullanılıyor. Herhangi bir arızada sistem sağlam kasalarla çalışmaya devam ediyor ve bozuk olanı yenisiyle sistem çalışırken değiştirebiliyorsunuz. Bağlantı ve kablolama karmaşıklığı da bu sistemlerde en aza indirgeniyor.
3. Standart Sunucular: Aslında ne isim vereceğimi düşünemedim ama bu sunucuları büyük özel sunucu kasalarına kurulmuş sunucular olarak adlandırabiliriz. Özellikleri ihtiyaca göre değişiklik gösterebilir ve küçük/orta/büyük ölçekli şirketler çok sık bir şekilde bu tip sunucular kullanılmaktadır.Örneğin bir veritabanı sunucusu veya dosya sunucusu da bu sistemlerden yapılabilir. Bu sistemlerin avantajı, bol genişleme ve disk yuvasına sahip olmaları.
Bilgi bankasını detaylı olarak incelediniz, fakat ihtiyacınız olan bilgiyi bulamıyorsanız,
Bir Destek Talebi Oluşturun.